OKB tedavisinde günümüzde benimsenen tedavi şekilleri ilaç tedavisi, psikoterapi ya da her ikisinin de kullanıldığı bütüncül bir tedavi şeklinde görülmektedir. Toplumda birçok kişide görülen, rahatsız edici düşünceler ve eylemlerin görüldüğü bu bozukluğun gündelik ve sosyal hayata olan etkisi, tedavi yöntemlerinin ne kadar önemli olabileceğini göstermektedir. Bu doğrultuda konumuz gereği farklı psikoterapi yöntemlerinden bahsedeceğiz.
1. Maruz Kalma ve Yanıtı Önleme Terapisi (ERP):
• Hastaların kendilerini rahatsız eden düşünceler ve korkuları ile bu korkuya sebep veren uyarıcılar yoluyla yüzleştirilmesi ve bu takıntıların sebep olduğu tekrarlanan davranışların önlenmesi amacıyla yapılan terapi yöntemidir.
• Bazı randomize kontrollü çalışmalar, ERP’nin ilaç tedavisi kadar etkili olduğunu ve faydalarının daha uzun süreli olduğunu göstermiştir. Çünkü ilaç tedavisi kesildiğinde belirtiler geri dönerken, ERP tedavisinin olumlu etkileri, tedavi sürecinin dışında da devam etmektedir.
• Maruz kalmaya yönelik bu davranış terapisi, hastayı korkutan herhangi bir unsuru hastanın tepki vereceği bir durum olmaktan çıkarıp alışmasını sağlamaya yönelik teşvik edilmesi ile işleyen bir süreçtir.
• Terapi sürecinde kişi kendini korkutan unsurların listesini en azdan başlayarak listesini yapar. Sonrasında terapist, hastayı listedeki en az korkutucu unsurdan başlayarak yüzleşebileceği görevler tasarlar ve hastanın bu durumla yüzleşmesini sağlar. Kademeli olarak istenen davranışa ulaşılması planlanır. Hasta, korkulan durumun başa gelmesinin nasıl bir şey olduğunu tecrübe ettikten sonra bu duruma aşinalık kazanır. Böylece korku ve takıntının yoğunluğu azalır.
2. Bilişsel Terapi
Bilişsel kuram bağlamında yapılan değerlendirmeler, obsesyonların ardındaki birtakım rahatsız edici düşüncelerin yol açtığı kaygıya yöneliktir. Geçmiş yaşantılar ve düşünceler yerine şu an içerisindeki düşüncelere odaklanılır. Bu bağlamda bilişsel terapinin hedefi, kişinin sorunlu düşüncelerinin ve hatalı yorumlamalarının düzeltilmesidir. Aslında burada düzeltilen etken tam olarak kişinin o düşüncelere yüklediği anlamdır. Bu anlamın daha gerçekçi bir bakış sonucunda ortaya çıkması amaçlanır.
Çoğu insanda görülen olumsuz düşüncelerden dolayı suçluluk hissetme durumunun yanlışlığı da bilişsel bağlamda değerlendirilir. Kişiler bu olumsuz düşüncelerin unutulması yerine akılda yer edinmesine neden olurlar. Araştırmalara bakıldığında ise bu olumsuz düşüncelere önem atfetmenin ve bu düşüncelere sahip olmamak için uğraşmanın tam tersi bir etki yarattığına ulaşılmıştır.