NARSİST KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Narsizm, ego ve bencillik etrafında çevrelenmiş, kişinin kendini kutsal ve özel saymasından doğan ve buna göre davranışlar sergilemesine neden olan bir tür kişilik bozukluğudur. Bu rahatsızlığa sahip kişiler klinik olarak incelenmeli ve tedavi altına alınmalıdırlar. Diğer yandan, narsistik belirtiler her insanda görülebilecek, sıradan tutumlar da olabilmektedir. Önemli olan kişinin bu belirtileri ne sıklıkla gösterdiği, sergilediği tutumların ölçüsü ve bu tutumlardaki ısrarıdır. Bu konuyu daha anlaşılır yapmak için narsizm ve belirtileri hakkında biraz daha bilgi edinmek gerekiyor;
Öncelikle kişideki narsistik davranışlar ve bunlara neden olan narsistik düşünce, kişinin -yani her bir bireyin- çocukluğunda başlayan ve kendisini sevme içgüdüsüyle oluşan zihnin bir öz kontrol mekanizmasıdır. Çocuk, doğumunun ilk anlarından itibaren dış dünya ile iletişim kuramadığından kendiyle beraberdir, tek varlığı kendidir ve ona değer vermeye başlar. Yaş ilerledikçe ebeveynleri ve çevresiyle tanışan, onlarla iletişim ve bağ kurmaya başlayan çocuk sadece kendinde toparladığı sevgi duygusunu başkalarına da aktarmaya başlar. Bu sayede kişi için iç alem ve dış alem arasındaki uyum dengelenmiş olur. Yani narsizm çocukluktan itibaren kişide var olan, ilk zamanlarda çocuğun yaşamını sürdürmesi için faydalı olsa da sonraları etkilerinin yok olması gereken bir tür bilişsel aktivitedir. Bazı bireylerde ise çevresel ve sosyal nedenlerden ötürü bu duygu bastırılmaz ve ileriki yaşlarda psikolojik bir rahatsızlık olarak ortaya çıkar. Diğer çoğu insandaysa bastırılan narsizm küçük semptomlarla kendisi gösterebilir. Bir hastalık olarak görülebilmesi için narsizmin, kişide hiç bastırılamamış olması gerekir. Zaten bu durumdaki kişilerde narsistik tutumlar diğer insanlara nazaran çok daha belirgin ve süreklidir.
Tipik Narsistik belirtiler şunlardır;
• Temelinde yetersizlik duygusu yatar. Bu sebeple bu kişiler her konuda kendilerini yetkin görmek için çok okuyup, çok çalışmak isterler. Her şeyden haberdar olmak ve insanlar tarafından kabul görmek onlar için ciddi önem taşır.
• Empati yeteneğinden yoksundurlar. Sürekli kendileriyle ilgilendiklerinden, başkalarını görmezden gelebilirler. Onlar için önemli olan başkalarına ne olduğu değil kendilerine ne olacağıdır.
• İçten içe kendilerine büyük hayranlık duyarlar. Kendilerini çok özel ve biricik gördükleri için çevrelerindeki insanlarında kendisine hayranlık duyması gerektiğini düşünürler.
• Böbürlenmeyi ve başkaları tarafından övülmeyi çok severler. Bu onlar için daha biçilemez bir zevktir. Bu övgü ve böbürlenmeler bazen gerçeği yansıtmasa da bunu gerçek gibi kabul edip duygusal anlamda kendilerini beslerler.
• Narsistlerin toplumsal düzene uyum sağlaması ve kanunlara riayet etmesi de normal insanlarınkinden çok daha zordur. Çünkü narsist bir kişi kendini toplumdan üstün gördüğünden ve özel olduğunu düşündüğünden kuralları çiğnemeyi ve toplumdan insanlar gibi davranmamayı bir hak olarak görmektedir.
• Narsistik kişilik bozukluğuna sahip bireyler çoğu zaman çevresindekileri kendisine hizmet etmesi gereken ya da onun işine yarayacak kişiler olarak görebilmektedir. Bu nedenle çevresindekilerle ilişkileri daha faydacı ve realisttir. Yani narsist kişiler, kişiler arası ilişkilerinde çıkarcı davranırlar ve menfaatçi bir tutum içerisindedirler.
• Narsistler için üç anahtar kelime vardır: ben özelim, önemliyim, üstünüm!
