Hormonlar Davranışlarımızı Nasıl Etkiler?

Vücudumuzdaki organlar ve dengemiz için çok önemli olan hormonların, davranışlarımız üstündeki etkilerinden bahsetmeden önce hormon nedir sorusuna cevap vermek önemlidir. Hormon, vücudumuzda üretilen ve kan dolaşımı ile vücutta, üretildiği yerin çok uzağındaki hücrelerin aktivitesini etkileyen bir maddedir. Hormonların hedefledikleri dokular bulunur.

 

Hormon nerede salgılanırsa salgılansın, kan dolaşımına anında dahil olarak bu dokuya ulaşır. Hormon, hedeflediği hücreye ulaştığında, birçok reaksiyon ortaya çıkar. Hormonun  yarattığı etki, uyarıcı olabileceği gibi durdurucu da olabilir. Hormon türleri üç ana başlıkta incelenebilir.

Steroid hormonlar; adrenal korteks hormonları ve cinsiyet hormonları,

Peptid hormonlar; vazopressin, oksitosin, adrenokortikotropik hormon,

Aminoasit hormonlar; katekolaminler ve tiroit hormonlar olarak ayrılır.

 

Hormonların vücudumuzda birden çok görevi vardır. Hormonların görevleri, kısaca şu şekilde sıralanabilir; kişinin bedeninin dış dünyaya uyumunun sağlanması, hücrelerdeki yapım ve yıkımın denetimi, organ işlevlerini düzenleme, üreme işlevlerini düzenleme, büyüme ve gelişme, enerji üretimi, enerji kullanımı ve enerji depolanması, iç ortamın kimyasal ve fiziksel olarak dengesini ve sürekliliğinin sağlanması.

 

Hormonlar, çoğu kez beyin işlevleri üstündeki etkileri ile birçok sosyal davranışı etkiler. Bunun dışında da davranışları etkilemektedirler. Sosyal psikoloji en çok seks hormonları adı da verilen testosteron ve östrojeni, vasopressin ve oksitosini inceler. Aşık olmak, cinsel motivasyon, hiyerarşi, kadın ve erkek davranışlarındaki farklılıklar üstüne çalışan birçok sosyal psikolog, hormonları da araştırmalarına dahil etmektedir. Yapılan birçok çalışma ile, bazı hormonların davranışlarımız üstündeki etkileri ortaya konmuştur. Bu hormonları ve davranışlarımızda yarattıkları değişimleri sizler için derledik.

 

Östrojenin Etkileri

Östrojenin beynimiz ve vücudumuz üstünde sayısız etkisi bulunur. Beynimizde östrojen reseptörleri bulunur. Bu reseptörlerin Serotonin seviyesi üstünde doğrudan etkisi bulunmaktadır. Serotonin, depresyonu, şizofreniyi ve Borderline kişilik bozukluğun anlamak açısından büyük önem taşır. Birkaç çalışma, östrojenin, sözel beceriler, sözel hafıza ile ilgili görevlerde performans iyileşmesi sağlarken, bazı testlerde uzaysal becerileri azalttığı gözlenmiştir.

 

Testosteronun Etkileri

Genel olarak testosteronun agresif davranışlara neden olduğu savunulsa da bu durum kısmen doğrudur. Yapılan çalışmalarda bu hormonun agresif davranışlardan çok, sosyal olarak baskın olma ve güç arzusuna neden olduğu ortaya konmuştur. Diğer çalışmalarda ise testosteronun cinsel arzuyu çoğalttığı, organizasyonel ve dolaşımsal düzeyde uzay becerileri üstünde etkili olduğu saptanmıştır.

 

Oksitosinin Etkileri

Oksitosin hormonu özellikle cinsel birliktelik ve doğum sonrası salgıladığımız bir hormondur. Bağlanma hissini destekler ve kişiler arasındaki ilişkiler konusunda etkilidir. Oksitosinin diğer insanlar hakkında iyi duygular beslememize neden olur. Ayrıca anne ve bebek arasındaki bağın kurulmasında en etkili hormon oksitosindir. Yapılan bir deneyde, oksitosin içeren burun spreyi kullanan bir kişinin, gün içerisinde rastladığı yüzleri hatırlamada daha yüksek bir performans gösterdiği gözlenmiştir. Bu durumun kişinin insanlarla daha çok bağ kurmasından ortaya çıktığı düşünülmüştür.

 

Vasopressinin Etkileri

Tek eşli kadın ve erkeklerde daha çok salgılanan ve beyninde daha çok reseptörü bulunan vasopressin, tıpkı oksitosin gibi sosyal bağlar kurmakta oldukça etkili bir hormondur. Anne babalık konusunda etkili olan vasopressinde bir kişi aşık olduğunda artış gösterir.

 

Dopaminin Etkileri

Dopamin birçok beyin fonksiyonunu direkt olarak etkileyen bir hormondur. Mutluluk hormonu olarak da bilinen dopamin, özellikle haz alınan şeylerden sonra salgılanır. Dopaminin beyindeki seviyesi belli bir dengede bulunur ve bu denge bozulursa, kısa süreli hafıza olumsuz etkilenir. Dopaminin az salgılanması dikkat eksikliği yaşamamıza neden olurken, sosyal kaygı bozukluğu yaşanabilir. Aynı şekilde fazla dopamin salgılanması kişiyi daha sosyal hale getirir.

Diğer Blog Yazılarımız

Psikon Sağlık ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi olarak psikolog Konya, Ankara ve çevre illerde aile terapisi, yetişkin terapisi, çocuk terapisi başta olmak üzere bir çok alanda psikolojik destek sunmaktayız. Sadece fiziksel sağlık değil ruhsal sağlığında toplumun en önemli parçalarından olduğunun bilincinde hizmet sunmaktayız.

Yasal Uyarı..!

Web sitemizin içeriği, ziyaretçilerimizi bilgilendirmeyi amaçlayan bir nitelik taşımaktadır. Sitede bulunan bilgilerin hekim tedavisi veya danışmanlık hizmetinin yerine geçmediği unutulmamalıdır. Sitemiz üzerinden herhangi bir ilaç tedavisine başlanması veya mevcut tedavinin değiştirilmesi önerilmez ve tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, kişisel teşhis veya tedavi yöntemi seçimi için değerlendirilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı ilan veya reklam amacı güdülmemektedir.

Sitemizde kullanılan görsel ve illustrationlar Psikon’a ait olup izinsiz kullanılması durumunda yasal süreç başlatılacaktır. © 2016 – 2024
Psikon Sağlık ve Psikolojik Destek Merkezi. Tasarım: Furkan Reklam Ajansı