Anksiyete, toplumda daha yaygın kullanılan adıyla Kaygı kişinin kendini kötü hissetmesine neden olur. Hemen her insan kaygılanıp endişe duyarken anksiyete adıyla bahsettiğimiz bu durumda kaygılar için gerçek nedenlere ihtiyaç yoktur. Kişi ortada kendisini, sevdiklerini, sağlığını ya da mesleğini tehdit eden hiçbir olay, kişi ya da nesne yokken kaygı duyar. Bu kaygı ile başa çıkmakta zorlanır. Kaygıları günlük hayatını olması gerektiği gibi yönetmesine engel olur. Elbette kaygı bozukluklarını sadece beslenme düzeni ya da yaşam şekli ile ortadan kaldırmak imkansızdır. Ancak kişinin bu davranış ve alışkanlıklarını sağlıklı bir hale getirmesi iyileşme sürecine katkı sağlayacaktır.
- Sabah öğünü olan kahvaltı, hem fiziksel hem de zihinsel sağlık için önemli bir adımdır. Kahvaltılarda protein tüketmek kişinin gün boyunca enerjisini korumasını sağlayacaktır. Kişinin kan şekeri gün içerisinde dalgalanmayacağı için bu da ruh haline olumlu bir şekilde yansıyacaktır.
- Karbonhidratlar beynimizde mutluluk hormonu olarak da adlandırılan serotonin salgısını artırır ve sakinleşmemizde büyük rol oynar. Ancak karbonhidrat alırken dikkatli olmakta fayda vardır. Karbonhidrat tüketiminde kinoa, yulaf, tam tahıllı ekmekler gibi kompleks karbonhidratlar tercih edilmelidir. Şekerli içecekler ve yiyecekler gibi basit karbonhidratlardan uzak durmak önemlidir.
- Farkında olmasak da vücudumuzun susuz kalması ruh halimizi olumsuz etkiler. Bu nedenle sık sık ve bol su içmek bize iyi hissettirecektir.
- Bazı kişiler kaygılarından uzaklaşmak için alkol alabilirler. İlk birkaç yudumda kişi üzerinde yalancı bir sakinlik yaratsa da alkol kullanımı aslında kaygıyı tetikler ve yoğunlaştırır. Uyku problemlerine neden olur. Bu nedenle alkol kullanımından uzak durmak kaygı bozukluğu yaşayan kişiler için önemlidir.
- Tıpkı alkol gibi kafein tüketimi de kaygı üstünde negatif etkiye sahiptir. Bir uyarıcı olan kafein kişinin daha endişeli hissetmesine neden olabilir ve kişinin uyku düzenini bozarak, ruh halini etkileyebilir.
- Her kişinin rahatsızlık duyduğu ve tolere edemediği gıdalar vardır. Bazı besinler istemediğimiz fiziksel reaksiyonlara neden olabilir. Bu nedenle kişinin yedikleri ve içtiklerini analiz etmesi, hangi gıdalardan sonra kendini rahatsız hissettiğini anlayarak bu gıdaları yememesi önemlidir.
- Sağlık için zararlı, katkılı ve hormonlu gıdalardan uzak durmak, paketli ürünleri hayatımızdan çıkarmak, sağlıklı beslenmek için atacağımız ilk adımdır. Ev yemeklerine ve doğal tatlara dönerek, sağlıklı bir beslenme şeklini benimsemek, hem fiziksel hem de ruhsal olarak kişiye iyi gelecektir.
- Kaygı ile mücadele etmek için birçok teknik bulunur. Bunlardan biri de 4 – 7 – 8 tekniği olarak bilinen nefes tekniğidir. Kişi, kaygılı hissettiğinde burnundan 4 saniye boyunca nefes alır. Daha sonra 7 saniye boyunca nefesini tutar ve 8 saniye boyunca nefesi ağzından verir.
- Kokular zihnimiz üstünde düşündüğümüzden daha çok etkiye sahiptir. Aromaterapi birçok alanda olduğu gibi kaygı bozukluğu gibi problemlerde de kullanılabilir. Evinizde yağ ya da mum formunda kokular bulundurarak ilk adımı atabilirsiniz. Lavanta, papatya ya da sandal ağacı kokularının sakinleştirici etkisinden faydalanabilirsiniz.
- Egzersiz hayatınıza katacağınız ve kaygı bozukluğunuz için kullanabileceğiniz en kolay şeylerden biridir. Günlük 30 dakika yapacağınız, yürüyüş, jogging, yüzme ya da yoga gibi egzersizlerle mutluluk hormonu salgılayabilir, böylece ruh halinizi iyileştirebilirsiniz.
- Günlük tutmak her ne kadar demode görünse de aslında ruh sağlığımız için yapacağımız en iyi şeylerden biridir. Her gün kaygılarınız hakkında notlar almak, sizi endişelendiren düşünceleri kağıda dökmek, onlara dışarıdan bakmanızı kolaylaştıracak, duygularınızı yönetmek için önemli ve güçlü bir araç olacaktır.
Konya kaygı bozukluğu tedavisi için bir arayış içindeyseniz hemen bizi arayın ve Psikon Terapi’nin uzman kadrosuyla tanışın.