Erteleme Hastalığı ile Başa Çıkmak

Erteleme Hastalığı ile Başa Çıkmak

Hepimiz zaman zaman işleri “sonra”ya bırakmanın çekiciliğine kapılırız. Ancak, bu “sonra” sürekli ertelendiğinde, erteleme alışkanlığı hayatımızın kontrolünü ele geçirebilir.

Erteleme Nedir?

Erteleme, yapılması gereken bir görevi bilerek ve isteyerek geciktirmektir. Her ne kadar basit bir tanım gibi görünse de, etkileri oldukça derin olabilir. Erteleme sadece zaman yönetimi sorunuyla sınırlı değil; aynı zamanda stres, kaygı, düşük özsaygı ve hatta depresyon gibi psikolojik sorunlara da yol açabilir.

Erteleme Hastalığının Nedenleri

Ertelemenin altında yatan pek çok neden olabilir:

Korku: Başarısızlık korkusu, eleştiri korkusu veya mükemmeliyetçilik gibi korkular, bizi harekete geçmekten alıkoyabilir.

Motivasyon eksikliği: Bir göreve karşı ilgi veya istek duymuyorsak, onu erteleme eğiliminde oluruz.

Zaman yönetimi sorunları: Planlama ve organizasyon eksikliği, işlerin birikmesine ve ertelenmesine neden olabilir.

Dikkat dağınıklığı: Çevremizdeki dikkat dağıtıcı unsurlar (telefon, sosyal medya, vb.) bizi görevden uzaklaştırabilir.

Aşırı yüklenme: Çok fazla sorumluluğumuz olduğunda, bunalabilir ve ertelemeye yönelebiliriz.

Erteleme Alışkanlığını Kırmak İçin 10 Etkili Adım

Erteleme alışkanlığını kırmak her ne kadar zorlu bir süreç gibi görünse de, doğru stratejilerle başarılabilir. İşte size bu konuda yardımcı olacak 10 etkili adım:

1. Ertelediğiniz görevleri tanımlayın: İlk adım, hangi görevleri ertelediğinizi belirlemektir. Bir liste yaparak, erteleme alışkanlığınızın boyutunu ve hangi alanlarda daha çok ertelediğinizi görebilirsiniz.

2. Erteleme nedenlerinizi anlayın: Neden ertelediğinizi anlamak, çözüm bulmak için kritik öneme sahiptir. Korkularınız, motivasyon eksikliğiniz veya dikkat dağınıklığınız mı ertelemenize neden oluyor?

3.Küçük adımlarla başlayın: Büyük ve karmaşık görevler gözünüzü korkutabilir. Bu tür görevleri daha küçük ve yönetilebilir parçalara bölerek işe başlamak, motivasyonunuzu artırır ve erteleme riskini azaltır.

4.Kendinize gerçekçi hedefler belirleyin: Ulaşılamaz hedefler sizi hayal kırıklığına uğratabilir ve ertelemeye itebilir. Bunun yerine, küçük ve ulaşılabilir hedefler belirleyerek, başarı duygusunu tatmak ve motivasyonunuzu yüksek tutmak önemlidir.

5. Bir zaman planı oluşturun: Her göreve ne kadar zaman ayıracağınızı belirlemek, işlerinizi daha iyi organize etmenize yardımcı olur. Zaman planınıza sadık kalmaya çalışın ve görevleri son dakikaya bırakmaktan kaçının.

6. Dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırın: Çalışma ortamınızdaki dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırmak, odaklanmanızı kolaylaştırır. Telefonunuzu sessize alın, sosyal medya bildirimlerinizi kapatın ve mümkünse sessiz bir ortamda çalışın.

7. Kendinizi ödüllendirin: Bir görevi tamamladığınızda veya hedefinize ulaştığınızda kendinizi ödüllendirmek, motivasyonunuzu artırır ve sizi daha fazla başarıya teşvik eder.

8. Destek alın: Erteleme alışkanlığınızı kırmakta zorlanıyorsanız, bir arkadaşınızdan, aile üyenizden veya profesyonel bir danışmandan destek alabilirsiniz.

9. Kendinize karşı sabırlı olun: Erteleme alışkanlığını kırmak zaman ve çaba gerektirir. Kendinizi eleştirmek yerine, küçük adımlarla ilerleyin ve her başarıyı kutlayın.

10. Mükemmeliyetçilik tuzağına düşmeyin: Her şeyi mükemmel yapmak zorunda değilsiniz. Mükemmelliyetçilik sizi felç edebilir ve ertelemeye itebilir. Bunun yerine, “yeterince iyi” prensibini benimseyin ve işleri tamamlamaya odaklanın.

Erteleme alışkanlığını kırmak, hayatınızda önemli bir dönüm noktası olabilir. Zamanı daha iyi yönetmenizi, hedeflerinize ulaşmanızı ve genel yaşam kalitenizi artırmanızı sağlar. Unutmayın, erteleme bir kişilik özelliği değil, bir alışkanlıktır ve her alışkanlık gibi değiştirilebilir.

Ertelemeyle Mücadelede Ek İpuçları

Yukarıda bahsedilen adımlara ek olarak, ertelemeyle başa çıkmanıza yardımcı olacak bazı ek ipuçları da bulunmaktadır:

Erken kalkın: Sabah erken saatlerde güne başlamak, zihninizi daha berrak ve enerjik hale getirir. Bu da görevlerinizi daha hızlı ve verimli bir şekilde tamamlamanıza yardımcı olabilir.

Egzersiz yapın: Düzenli egzersiz yapmak, stres seviyenizi düşürür, enerjinizi artırır ve odaklanmanızı kolaylaştırır. Bu da erteleme alışkanlığını kırmak için önemli bir adımdır.

Sağlıklı beslenin: Dengeli ve sağlıklı bir beslenme düzeni, enerji seviyenizi korur ve zihinsel performansınızı artırır. Bu da ertelemeyle mücadelede size yardımcı olabilir.

Yeterli uyuyun: Yeterli uyku almak, zihinsel ve fiziksel sağlığınız için kritik öneme sahiptir. Uykusuzluk, konsantrasyon eksikliği, yorgunluk ve motivasyon düşüklüğüne neden olabilir. Bu da erteleme riskini artırır.

Kendinize zaman ayırın: Hobilerinizle ilgilenmek, sevdiğiniz aktiviteleri yapmak ve dinlenmek için zaman ayırmak, zihinsel ve duygusal sağlığınızı korumanıza yardımcı olur. Bu da ertelemeyle başa çıkmanıza destek olabilir.

Erteleme, hayatımızın kontrolünü ele geçiren sinsi bir düşmandır. Ancak, doğru stratejilerle bu düşmanı yenmek ve zamanı yeniden keşfetmek mümkün. Unutmayın, erteleme bir son değil, bir başlangıçtır. Kendinize inanarak ve adımlarınızı kararlılıkla atarak, erteleme alışkanlığını geride bırakabilir ve hayallerinize ulaşabilirsiniz.

Ertelemeyle Mücadelede Zaman Yönetimi Teknikleri

Zaman yönetimi, ertelemeyle mücadelede en önemli araçlardan biridir. Zamanı etkili bir şekilde kullanmak, görevlerinizi daha iyi organize etmenizi ve erteleme riskini azaltmanızı sağlar. İşte size zaman yönetimi konusunda yardımcı olacak bazı teknikler:

Pomodoro tekniği

Bu teknik, 25 dakika çalışma ve 5 dakika mola şeklinde bloklar halinde çalışmayı içerir. Her 4 bloktan sonra daha uzun bir mola verilir. Bu yöntem, odaklanmayı artırır ve zihinsel yorgunluğu azaltır.

Eisenhower matrisi

Bu matris, görevleri aciliyet ve önem derecesine göre sınıflandırmanızı sağlar. Böylece hangi görevlere öncelik vermeniz gerektiğini daha iyi belirleyebilirsiniz.

GTD (Getting Things Done) yöntemi

Bu yöntem, yapılacaklar listelerini daha etkili bir şekilde yönetmenizi sağlar. Görevleri yakalamak, netleştirmek, organize etmek, gözden geçirmek ve yapmak gibi adımları içerir.

Zaman bloklaması

Bu teknik, belirli bir zaman dilimini belirli bir göreve ayırmayı içerir. Bu, odaklanmayı artırır ve dikkat dağınıklığını azaltır.

Pareto prensibi (80/20 Kuralı)

Bu prensip, sonuçların %80’inin, nedenlerin %20’sinden kaynaklandığını belirtir. Bu, görevlerinizin %20’sine odaklanarak, sonuçların %80’ini elde edebileceğiniz anlamına gelir.

Erteleme ve teknoloji

Teknoloji, hayatımızı kolaylaştıran birçok araç sunarken, aynı zamanda erteleme için de yeni fırsatlar yaratabilir. Sosyal medya, e-posta, oyunlar ve diğer online dikkat dağıtıcı unsurlar, bizi kolayca görevlerimizden uzaklaştırabilir. Ancak, teknolojiyi doğru kullanarak ertelemeyle mücadelede de faydalanabilirsiniz.

Zaman yönetimi uygulamaları: Zamanınızı takip etmenize, görevlerinizi organize etmenize ve hedeflerinizi belirlemenize yardımcı olan birçok uygulama bulunmaktadır. Bu uygulamalar, ertelemeyle mücadelede size destek olabilir.

Website engelleyici uygulamalar: Dikkatinizi dağıtan web sitelerini engelleyerek, odaklanmanızı artırabilir ve erteleme riskini azaltabilirsiniz.

Bildirim ayarları: Telefonunuzdaki ve bilgisayarınızdaki bildirimleri sınırlayarak, dikkat dağınıklığını azaltabilir ve görevlerinize daha iyi odaklanabilirsiniz.

Erteleme ve duygusal durum

Duygusal durumumuz, erteleme eğilimimiz üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Stres, kaygı, korku veya üzüntü gibi olumsuz duygular, bizi harekete geçmekten alıkoyabilir. Bu nedenle, duygusal sağlığımıza dikkat etmek, ertelemeyle mücadelede önemli bir adımdır.

Stres yönetimi teknikleri: Meditasyon, yoga, derin nefes egzersizleri gibi stres yönetimi teknikleri, duygusal durumunuzu düzenlemenize ve erteleme riskini azaltmanıza yardımcı olabilir.

Kendine şefkat: Kendinizi eleştirmek yerine, hatalarınızdan ders çıkarmaya ve kendinize karşı daha anlayışlı olmaya çalışın.

Olumlu iç konuşma: Kendinize olumlu ve cesaret verici sözler söylemek, motivasyonunuzu artırır ve ertelemeyle mücadelede size güç verir.

Profesyonel yardım: Duygusal sorunlarınız erteleme alışkanlığınızı etkiliyorsa, bir psikolog veya terapistten profesyonel yardım almak faydalı olabilir.

Ertelemeyle mücadele eden ve bu alışkanlığı başarıyla kıran birçok insan bulunmaktadır. Bu başarı hikayeleri, size ilham verebilir ve motive edebilir. İnternette veya kitaplarda bu tür hikayeleri okuyarak, ertelemeyle mücadelede yalnız olmadığınızı görebilir ve kendinize olan inancınızı güçlendirebilirsiniz.

Erteleme ve Kişilik Özellikleri

Erteleme alışkanlığı, bazı kişilik özellikleriyle ilişkilendirilmiştir. Özellikle düşük öz-düzenleme becerisi, dürtüsellik, mükemmeliyetçilik ve kaygı gibi özellikler, erteleme eğilimini artırabilir. Ancak, bu demek değildir ki bu özelliklere sahip herkes erteler veya bu özellikleri değiştirmek imkansızdır. Aksine, bu özelliklerin farkında olmak ve bunlarla başa çıkmak için stratejiler geliştirmek, ertelemeyle mücadelede önemli bir adımdır.

Düşük Öz-Düzenleme becerisi

Öz-düzenleme, duyguları, düşünceleri ve davranışları kontrol etme yeteneğidir. Düşük öz-düzenleme becerisine sahip bireyler, dürtülerini kontrol etmekte zorlanabilir ve bu da ertelemeye yol açabilir.

Dürtüsellik

Dürtüsel bireyler, anlık isteklerine göre hareket etme eğilimindedirler. Bu, uzun vadeli hedefleri göz ardı etmelerine ve görevleri ertelemelerine neden olabilir.

Mükemmeliyetçilik

Mükemmeliyetçiler, her şeyi mükemmel yapmak isterler. Bu, başlamaktan korkmalarına ve görevleri ertelemelerine yol açabilir.

Kaygı

Kaygı, belirsizlik ve başarısızlık korkusuyla ilişkilidir. Bu korkular, bireyleri harekete geçmekten alıkoyabilir ve ertelemeye itebilir.

Erteleme ve çevresel faktörler

Erteleme sadece kişisel özelliklerle değil, aynı zamanda çevresel faktörlerle de ilişkilidir. Çalışma ortamı, sosyal çevre ve kültürel normlar, erteleme davranışını etkileyebilir. Örneğin, dağınık bir çalışma ortamı dikkat dağıtabilir ve ertelemeye yol açabilir. Benzer şekilde, sürekli olarak erteleyen arkadaşlarla vakit geçirmek, bu davranışı pekiştirebilir.

Çalışma ortamı: Sessiz, düzenli ve iyi aydınlatılmış bir çalışma ortamı, odaklanmayı kolaylaştırır ve erteleme riskini azaltır.

Sosyal çevre: Sizi destekleyen ve motive eden insanlarla vakit geçirmek, ertelemeyle mücadelede size yardımcı olabilir.

Kültürel normlar: Bazı kültürlerde, erteleme daha kabul edilebilir bir davranış olarak görülebilir. Bu tür kültürel normlar, erteleme eğilimini artırabilir.

Erteleme ve beyin

Erteleme, sadece psikolojik bir durum değil, aynı zamanda beyinle de ilgilidir. Beyindeki bazı bölgeler, erteleme davranışında rol oynar. Özellikle prefrontal korteks, karar verme, planlama ve dürtü kontrolü gibi işlevlerden sorumludur. Bu bölgedeki aktivite azaldığında, erteleme eğilimi artabilir.

Prefrontal korteks: Bu bölge, uzun vadeli hedefleri düşünme ve anlık isteklere karşı direnme yeteneğinden sorumludur. Prefrontal korteks aktivitesi azaldığında, erteleme riski artar.

Limbik sistem: Bu bölge, duygusal tepkilerden sorumludur. Olumsuz duygular, limbik sistem aktivitesini artırabilir ve ertelemeye yol açabilir.

Bazal gangliyonlar: Bu bölge, alışkanlıkların oluşumunda rol oynar. Erteleme davranışı tekrarlandıkça, bazal gangliyonlarda bir alışkanlık döngüsü oluşabilir.

Ertelemeyle mücadelede yeni yaklaşımlar

Ertelemeyle mücadelede geleneksel yöntemlerin yanı sıra, yeni ve farklı yaklaşımlar da bulunmaktadır. Bu yaklaşımlar, ertelemenin altında yatan nedenlere odaklanır ve kişiye özgü çözümler sunar.

Kabul ve kararlılık Terapisi (ACT): Bu terapi yöntemi, ertelemeyle ilgili olumsuz düşünceleri ve duyguları kabul etmeyi ve bunlara rağmen harekete geçmeyi öğretir.

Mindfulness: Farkındalık, şimdiki ana odaklanmayı ve düşünceleri yargılamadan gözlemlemeyi içerir. Bu, ertelemeyle ilgili kaygıyı azaltabilir ve harekete geçmeyi kolaylaştırabilir.

Motivasyonel görüşme: Bu yöntem, kişinin içsel motivasyonunu keşfetmesine ve hedeflerine ulaşmak için harekete geçmesine yardımcı olur.

Pozitif psikoloji: Bu alan, güçlü yönlere, iyimserliğe ve mutluluğa odaklanır. Pozitif psikoloji teknikleri, ertelemeyle mücadelede motivasyonu artırabilir ve öz-şefkati geliştirebilir.

Ertelemeyle mücadele, sürekli gelişen bir alandır. Yeni araştırmalar, ertelemenin altında yatan nedenlere ve etkili çözüm yöntemlerine ışık tutmaktadır. Gelecekte, kişiselleştirilmiş erteleme tedavileri, beyin görüntüleme teknikleri ve sanal gerçeklik uygulamaları gibi yenilikçi yaklaşımların ertelemeyle mücadelede daha etkili sonuçlar vermesi beklenmektedir.

Erteleme ve Kariyer

Erteleme, kariyer hedeflerinizi olumsuz etkileyebilir. İş yerinde erteleme, performans düşüklüğüne, kaçırılmış fırsatlara ve iş stresine yol açabilir. Ancak, ertelemeyle başa çıkmak için kullanabileceğiniz stratejiler vardır:

İş yerinde erteleme nedenlerini belirleyin: İş yerinde neden ertelediğinizi anlamak, çözüm bulmak için önemlidir. Sıkıcı veya zor görevler mi, yetersiz kaynaklar mı, yoksa motivasyon eksikliği mi ertelemenize neden oluyor?

İş yerinde ertelemeyle başa çıkma stratejileri: İş yerinde ertelemeyle başa çıkmak için, yukarıda bahsedilen genel erteleme stratejilerini uygulayabilirsiniz. Ayrıca, iş arkadaşlarınızdan veya yöneticinizden destek almak, iş yükünüzü daha iyi yönetmek ve iş yerindeki stresi azaltmak da yardımcı olabilir.

Ertelemenin kariyer gelişimine etkisi: Erteleme, kariyer gelişiminizi yavaşlatabilir. Önemli projeleri tamamlayamamak, terfi fırsatlarını kaçırmak ve iş yerindeki itibarınızı zedelemek gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir.

Ertelemeyi avantaja çevirmek: Erteleme her zaman kötü bir şey olmak zorunda değildir. Bazı insanlar, son teslim tarihlerine yaklaştıkça daha iyi performans gösterirler. Eğer siz de bu şekildeyseniz, erteleme eğiliminizi avantaja çevirmek için stratejiler geliştirebilirsiniz.

Erteleme ve öğrencilik hayatı

Erteleme, öğrenciler arasında yaygın bir sorundur. Ödevleri ertelemek, sınavlara çalışmayı son dakikaya bırakmak ve derslere yeterince hazırlanmamak, akademik başarıyı olumsuz etkileyebilir. Ancak, öğrenciler ertelemeyle mücadele etmek için bazı adımlar atabilirler:

Öğrencilerde erteleme nedenleri: Öğrencilerde erteleme, genellikle motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı, zaman yönetimi sorunları ve sınav kaygısı gibi nedenlerden kaynaklanır.

Öğrencilerde ertelemeyle başa çıkma stratejileri:Öğrenciler, ertelemeyle başa çıkmak için yukarıda bahsedilen genel erteleme stratejilerini kullanabilirler. Ayrıca, ders çalışma grupları oluşturmak, öğretmenlerden veya danışmanlardan yardım almak ve düzenli bir çalışma programı oluşturmak da faydalı olabilir.

Ertelemenin akademik başarıya etkisi: Erteleme, öğrencilerin notlarını düşürebilir, akademik performanslarını olumsuz etkileyebilir ve hatta okuldan ayrılmalarına neden olabilir.

Ertelemeyi önlemek için ipuçları: Öğrenciler, ertelemeyi önlemek için dersleri ilgi çekici hale getirmeye çalışabilir, hedeflerini belirleyebilir, ödül sistemleri oluşturabilir ve kendilerine karşı daha sabırlı olabilirler.

Erteleme ve ilişkiler

Erteleme, sadece bireysel yaşamı değil, aynı zamanda ilişkileri de etkileyebilir. Eşinize veya partnerinize verdiğiniz sözleri tutmamak, ailevi sorumlulukları yerine getirmemek veya arkadaşlarınızla planları ertelemek, ilişkilerde gerginliğe ve çatışmaya yol açabilir.

Ertelemenin ilişkilere etkisi: Erteleme, ilişkilerde güvensizlik, hayal kırıklığı, kızgınlık ve kırgınlık gibi olumsuz duygulara neden olabilir.

İlişkilerde ertelemeyle başa çıkma yolları: Erteleme davranışınızın ilişkilerinizi nasıl etkilediğinin farkında olmak, ilk adımdır. Eşinizle veya partnerinizle açık iletişim kurmak, sorumluluklarınızı yerine getirmek için çaba göstermek ve verdiğiniz sözleri tutmak, ilişkilerdeki erteleme sorununu çözmeye yardımcı olabilir.

Ertelemeyle mücadele ederken yalnız olmadığınızı unutmayın. Birçok insan bu sorunla karşı karşıyadır ve sizinle aynı deneyimleri yaşamıştır. İnternet forumları, destek grupları veya terapi seansları gibi topluluk desteği kaynaklarından faydalanarak, ertelemeyle başa çıkmak için güç bulabilirsiniz.

 

Diğer Blog Yazılarımız

Psikon Sağlık ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi olarak psikolog Konya, Ankara ve çevre illerde aile terapisi, yetişkin terapisi, çocuk terapisi başta olmak üzere bir çok alanda psikolojik destek sunmaktayız. Sadece fiziksel sağlık değil ruhsal sağlığında toplumun en önemli parçalarından olduğunun bilincinde hizmet sunmaktayız.

Yasal Uyarı..!

Web sitemizin içeriği, ziyaretçilerimizi bilgilendirmeyi amaçlayan bir nitelik taşımaktadır. Sitede bulunan bilgilerin hekim tedavisi veya danışmanlık hizmetinin yerine geçmediği unutulmamalıdır. Sitemiz üzerinden herhangi bir ilaç tedavisine başlanması veya mevcut tedavinin değiştirilmesi önerilmez ve tavsiye edilmez. Web sitemizin içeriği, kişisel teşhis veya tedavi yöntemi seçimi için değerlendirilmemelidir. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı ilan veya reklam amacı güdülmemektedir.

Sitemizde kullanılan görsel ve illustrationlar Psikon’a ait olup izinsiz kullanılması durumunda yasal süreç başlatılacaktır. © 2016 – 2024
Psikon Sağlık ve Psikolojik Destek Merkezi. Tasarım: Furkan Reklam Ajansı