Bir diğer adı “geçmiş yaşam terapisi” de olan Regresyon Terapisi, psikolojik bir ekol olan psikanaliz kuramından ortaya çıkmış modern bir terapi metodudur. Psikoloji biliminin önemli isimlerinden olan Sigmund Freud’un oluşturduğu psikanaliz kuram ve sonraki dönemlerde öğrencilerinin bu kuram üzerindeki çalışmaları sayesinde bilinç ve anı merkezli regresyon terapisi ortaya çıkmıştır. Psikanaliz kuram genel olarak, insanın bilinçdışı unsurlarının zihinsel faaliyetlerle ilişkisini araştırır ve bazı bilinçdışı durumların zihinsel ve davranışsal rahatsızlıklara yol açabileceğini savunur.
Bu ekolden ortaya çıkan regresyon terapisi ise bahsedilen bilinçdışı uyaranların ve geçmişte yaşanılan bazı anıların gün yüzüne çıkarılmasını sağlayarak, bunların sebep olduğu rahatsızlıkları ortadan kaldırmayı amaçlar.
Bu terapi yönteminde terapistler, danışanın geçmişte yaşadığı bazı önemli anıların bilinçaltında şimdiki yaşanılan sorunlara sebep olabilecek anlamda kaydedildiğini düşünür. Tabi bu durum yaşanılan her psikolojik sorun için geçerli değildir. Özellikle fobiler, yakınlık korkuları, depresyon, anksiyete ve diğer türdeki durum ve olaylar hakkındaki endişelerde etkili olduğu düşünülür.
Regresyon terapisinin ana mantığı, geçmişte yaşanılan olumsuz anıları hipnotik veya benzeri yöntemlere hafızadan silmek değil, yaşanılan bu anıların bilinçaltımızda meydana getirdiği kötü enerjilerini ve anlamsal karşılıklarını ortadan kaldırmaktır. Anılar hafızadan silinmez ancak kişide uyandırdığı duygular hafifletilir ve neden olduğu psikolojik problem tedavi edilir.
Bu terapi türünün uygulanması da diğer terapi türlerinde olduğu gibi uzman kişiler tarafından uygulanmaya ihtiyaç duyar. Psikoloji lisansını tamamlamış ve ayriyeten regresyon terapisine özgü belirli eğitimlerden geçmiş kişiler tarafından yapılması gerekir. Aksi durumda terapi yapılırken danışan trans halinde olacağından işin uzmanları olmayan kişiler tarafından yanlış yönlendirmelerle bilinçaltında yeni sahte anılar oluşturabilmekte, gün yüzüne çıkan diğer önemli anılarsa baş edilmesi gereken yeni psikolojik sorunlar ortaya çıkarabilmektedir. Ayrıca regresyon terapisi her psikolojik vakanın çözümlenmesinde kullanılmadığı gibi danışanın yaş aralığı, kronik rahatsızlıkları, zihinsel durumu gibi kendine has kriterleri de mevcuttur. Bu kriterlerin tanımlanamadığı danışanda regresyon terapisi uygulanmaz. Danışanın terapi süresince içinde bulunduğu yoğun enerji ve bilinç kaybı bu kriterlerin dışında uygulama yapıldığı zaman geri dönülemeyecek fiziksel sorunlara da yol açabilmektedir. Karar, uygulama, sonuç aşamalarının her biri ayrı bir öneme sahip olan regresyon terapisinde, alanında uzman kişilere baş vurmak da oldukça önemli ve kritiktir.