Cinsel isteksizlik, cinsel dürtünün azalmasına bağlı olarak cinsel aktivite niceliğini ve niteliğini etkileyen bir cinsel işlev bozukluğudur. Yaşam koşullarının ağırlığı, kilo artışı, stres gibi faktörler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Erkeklerde fizyolojik kökeni testosteron düşüklüğü nedeniyle, kadınlarda ise menopoz gibi hormonal değişiklikler nedeniyle görülebilmektedir. Toplumda bu sorunun kökenine baktığımızda fizyolojik nedenlerden çok psikolojik nedenler olduğunu görmekteyiz. Ayrıca, her iki cinsiyetin de yaşa bağlı olarak cinsel isteğinin azaldığı araştırmalar sonucunda anlaşılmıştır.
Cinsel İsteksizliğin Nedenleri
Depresyon: Çoğunlukla depresyon, cinsel dürtüde azalmaya neden olur. Azalmaya neden olduğu kadar cinsel isteksizliğin bir sonucu olarak da gelişebilir. Böyle durumlarda cinsel isteksizliğin daha da artacağı tahmin edilmektedir. Tedavi amaçlı kullanılan antidepresan, cinsel isteği arttırmak yerine durumu kötüleştirebilir.
Stres: Vücudumuz strese tepki verdiğinde, fiziksel değişiklikler yaşar ve cinsel dürtüde azalma meydana gelir. Bu fiziksel değişiklikler, kan basıncı, solunum hızı ve kalp atış hızıdır. Stres, kortizol üretimini tetiklediği için testosteron düşüşüne sebep olabilir. Stres, uyku bozuklukları ile ilişkili olduğu için bu durumun yorgunluğa yol açması ve cinsel isteğin düşmesi riskini taşır.
Yaşam Şekilleri: Alkol ve sigara kullanımı, aşırı yemek yeme ve buna bağlı obezite, az veya fazla egzersiz gibi faktörler cinsel istekte azalmaya neden olmaktadır.
Kronik Hastalıklar: Kronik yorgunluk, diyabet, yüksek kolesterol, kanser gibi kronik hastalıklar ve ayrıca nörolojik bozukluklar cinsel isteği azaltıcı etkisi olduğu bulunmuştur.
Düşük Benlik Saygısı: Öz-saygının düşüklüğü, cinsel performans endişesine yol açabilir ve buna bağlı olarak cinsel isteksizlik meydana gelebilir. Zaman içerisinde depresyon ve anksiyete sorunlarını beraberinde getirmesi yönüyle de risklidir.
Cinsel İsteksizliğin Tedavisi
Bilişsel Davranışçı Terapi: Çiftlerin rahatsız oldukları cinsel aktivite tecrübelerini tekrar değerlendirmelerine yardımcı olması ve bu durumun cinsel isteği azaltıcı etkisini engellemek için uygulanır. Bu terapi, çiftlerin cinsel iletişimlerini ve becerilerini geliştirmeleri ve cinsel isteklerini arttırmaları yönüyle etkili olabilir.
Cinsel Terapi: Cinsel istekliğin düşüklüğüne yönelik duygusal sebeplerin gözlemlenmesi ve bilişsel davranışçı terapide olduğu gibi çiftler arasındaki iletişimin kuvvetlenmesi ve sorunların anlaşılması amacıyla yapılır. Cinsel terapi ile birlikte ilaç tedavisini cinsel isteği arttırmada etkili olacağı tahmin edilmektedir.
